Psoriyatik Artritte Biyolojikler; 2012 BSR ve BHPR Tedavi Kılavuzu
Önyazı:
BSR; British Society for Rheumatology, BHPR; British Health Professionals in Rheumatology
Psoriyatik Artrit (PsA), cilt veya tırnakta psoriyazisi olan olguların %40?ını tutan kronik inflamatuvar bir artrittir. Spondilartritler içinde kabul edilir ve artrit, entezit, daktilit, aksiyel inflamasyona neden olabilir. Anti-TNF ajanlar, PsA dahil inflamatuvar artritlerin tedavisinde devrim niteliğindeki tedavilerdir.
BSR tarafından hazırlanmış olan son PsA tedavi kılavuzu, henüz anti-TNF ajanların PsA tedavisinde yaygın olarak kullanılmadığı 2005 yılına aittir. O dönemde, PsA tedavisinde sadece bir anti-TNF ajan ruhsatlandırılmıştı. O zamandan bu zamana PsA tedavisinde ruhsatlandırılan anti-TNF ajan sayısı artmış ve daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak anti-TNF tedavilere yanıt vermeyen olguların varlığı ve bazı hastalarda ilaç risk olasılığının faydasını aşıyor olması, yeni bir kılavuz gerekliliğine neden olmuştur.
The 2012 BSR and BHPR guideline for the treatment of psoriatic arthritis with biologics. Coates LC, Tillett W, Chandler D, Helliwell P, Korendowych E, Kyle S.
Rheumatology 2013;52:1754-1757
Anahtar Öneriler
Periferik artrit
- En az iki konvansiyel DMARD ile etkinlik sağlanamamış aktif artritli (aktif artrit; en az üç hassas ve üç şiş eklem olarak tarif edilmiştir) olgularda anti-TNF ile tedavi düşünülmelidir. Anti-TNF tedavi ayrıca şu olumsuz prognostik faktörlerden herhangi birine sahip ve sadece bir DMARD ile etkinlik sağlanamamış olgularda da düşünülebilir; üç aydan fazla, yüksek CRP düzeylerinin eşlik ettiği beş ve üzeri sayıdaki şiş eklemin veya yapısal eklem hasarının olması.
- Kriterleri karşılayan hastalara tüm anti-TNF tedaviler verilebilir. Tedavi seçimi, hastanın tercihini, maliyeti ve eşlik eden tıbbi problemleri göz önüne aldıktan sonra hastayı takip eden klinisyene bırakılmalıdır.
- Üç aylık tedavinin sonunda yanıt alınan olgularda anti-TNF tedaviye devam edilmelidir. Tedaviye kısmi yanıt veren olgularda karar, tedaviye bir 12 hafta daha devam edildikten sonraya bırakılmalıdır.
- En az iki konvansiyel DMARD?a ve intrartiküler tedaviye yanıt vermemiş ve hastanın genel durumuna belirgin olumsuz etki yapmış şiddetli ve dirençli oligoartritli (ağrılı/duyarlı üç eklemden az) olgularda anti-TNF tedavi düşünülmelidir.
Aksiyel tutulum
2010?da güncellenmiş olan ASAS/EULAR?ın AS tedavi kılavuzuna göre aktif aksiyel tutulumu olan PsA olgularında anti-TNF tedavi düşünülmelidir.
Yanıt takibi
Psoriyatik artrit yanıt kriterleri (PSARC), periferik tutulumlu PsA olgularında takip edilmelidir.
Güvenlik-Enfeksiyonlar
Ciddi aktif enfeksiyonu olan olgulara anti-TNF tedavi başlanmamalı veya devam edilmemelidir. Enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra tekrar başlanabilir. Enfeksiyon riski yüksek olgularda, faydası ve riski tartışıldıktan sonra anti-TNF tedavi dikkatle verilebilir.
Anti-TNF tedavi almakta olan hastalar, gıda hijyeni yönünden uyarılmalıdır. Pastörize edilmemiş süt, pişmemiş yumurta, çiğ et içeren gıdalardan kaçınmaları önerilmelidir.
Atipik veya fırsatçı enfeksiyon olasılığı her zaman gözönünde bulunmalı ve şüphe halinde tedavi kesilmelidir.
Güvenlik-Tuberküloz
Son ulusal kılavuzlara göre her hasta anti-TNF tedavi başlanılmadan önce mikobakteriyel enfeksiyon yönünden taranmalıdır. Aktif mikobakteriyel enfeksiyon, anti-TNf tedavi öncesi uygun şekilde tedavi edilmelidir. Latent Tbc potansiyeline dair kanıtı olan hastalarda profilaksi, anti-TNF öncesi başlanmalıdır. Anti-TNF tedavisi boyunca ve tedavi sonlandırıldıktan sonra takip eden 6 ay boyunca, hastayı takip eden klinisyen Tbc yönünden uyanık olmalıdır. Anti-TNF tedavi sırasında hasta Tbc kanıtları gösterirse, tam bir Tbc tedavisi almalıdır. Bu tedavi sırasında eğer klinik olarak gerekiyorsa anti-TNF tedaviye devam edilebilir.
Güvenlik- HIV ve hepatit
Risk grubu hastalar, anti-TNF tedavi öncesi HIV, HCV ve HBV yönünden taranmalıdır.
HIV veya HCV enfeksiyonu, anti-TNF tedaviden alıkoymamalıdır. Yine de, Hepatoloji veya HIV uzmanı tarafından yakın takipte olan stabil hastalarda anti-TNF tedavi düşünülmelidir.
Kronik HBV hastalarında, reaktivasyon ve fulminant hepatit riski nedeniyle anti-TNF tedaviye dikkatle yaklaşılmalıdır. Hepatoloji uzmanı ile işbirliği, yakın takip ve antiviral tedavi birlikteliği olan hastalara anti-TNF başlanmalıdır. Anti-TNF tedavi öncesinde risk gruplarına HBV yönünden aşılama yapılmalıdır.
Güvenlik-malignensi
Tedavisi 10 yıl önce bitmiş ve/veya tam kür olasılığı yüksek olgular dışında, malignensisi veya malignensi öyküsü olanlarda anti-TNF tedaviden kaçınılmalıdır. Tüm hastalar kanser taramasına girmeleri için yüreklendirilmelidir. Anti-TNF tedavi altındaki olguların mutlaka cilt kanserleri (melanom dahil) yönünden düzenli muayeneleri yapılmalıdır. PUVA tedavisi ve/veya UVB sonrasında özellikle de hasta siklosporin de kullanmış ise dermatoloji uzmanı tarafından hastanın değerlendirilmesi gerekir.
Güvenlik-gebelik
Anti-TNF tedavi gebelik öncesi kesilmeli, ve laktasyon sonrası tekrar başlanmalıdır.
Anti-TNF tedavi başarısız olursa ne yapmalı?
Etkisizliğe veya istenmeyen etkiye bağlı olarak başarısız olduğu düşünülen anti-TNF tedavi, bir başka anti-TNF tedavi ile değiştirilmelidir.
Yorumlarınız için bizim için önemlidir.
Yorum yazmak için tıklayınız